25 Kasım 2009 Çarşamba

kızım kediyi sev ,"ısırma":)

ya biz kedilerde anneler gibi ısırılır sanıyoruz
ama bilmiyoruz ki kediler ısırır esas..
bi ısırılsak anlıyıcaz ama kedi uysal
biliyo ki defneye bulaşılmaz..
defne görüş açısına girdimi pırrr uçuveriyoruz..
ama kedi tarafından defnenin okşamaları ve üzerine yatmaları çok hoş karşılanıyor..

"aman bebek bu"diyor ve her dişi kedi gibi annelik taslıyor ona defnede peluş kedisine kafasını yaslayıp sünger bob seyrediyor böyle..

doğum günü..

arkadaşımın oğlunun doğum gününe gittik
evde bi ton insan..
bahçe katıydı ev..
etkinliklere katılıp sosyal olucazya,,aklımda domuz gribi..
kucağımda defne gittik..
zamanın çoğunu bahçede geçirip virüslerden uzak durmaya çabaladık
hasta olmadık çok şükür
başarmışız yani..
bugün defdef kuafördeyi oynadık anne kız
ilk kuaför ve saç kestirme deneyimi süper geçti
çıtımız çıkmadı mutluyuz..
artık saçlarımız açıkkende gözümüze girmiyo
yaşasın toplanmayan saçlar(bunu defne söylüyor)

16 Kasım 2009 Pazartesi

15. aya .....11.5 kg,88cm boyla merhaba.....


bugün 15.ay kontrol günüydü ve biz çok şükür ki 15 aydır sadece rutin kontroller için gidiyoruz doktora..
domuz gribi olmuş çok çocuk ve bebek vardı..
bizde o yüzden dışarıda bekledik sıramızı..
ağızda maske tabi...
doktoru aşı olmasını önermedi...
bende çok istekli diildim açıkçası..
"bu senenin gribi bu kronik hastalığıda yok,geçirse bile korkmayın benim 2 çocuğumda geçirdi atlattılar" dedi
biraz ferahladım bende..
aman allah korusun yinede...
dün gece çok yorulmuştum (hergece gibi)
ama defneye söz verdiğim için yukarıdaki resmi boyadım..
biraz baştan savma olsada çok sevindi
beni anladığını biliyorum sabah uyanıpta odasında resmi boyanmış gördüğünde yüzünü görmeniz lazımdı
iyiki boyamışım dedim
o güzel gamzelerini görmeye değdi...

15 Kasım 2009 Pazar

herşeyi bilmesen:)

yeni jenerasyonu bilmem ama benim kızım bi dahi
(yani sanırım)
herşeyi nasıl bu kadar çok biliyo anlamış değilim
ha tamam ben sanki çok büyükmüş gibi üşenmeden herşeyi anlatıyorum ama ondada potansiyel yok diil yani
çakmak diyorum konuşma arasında çakmağı çakma hareketi hemen geliyo:)
oyuncaklarına pil takarken tornavidaya ihtiyaç olduğunu ve yerini biliyor ben daha pil takalım demişken dolabın önünde bitiyo..uygun tornavidayıda kendi seçiyor..isteyen inanmasın,bende zaten gördüğüm halde şaşkınım..

tabi tüm bunlar ve azıklık gözde morlukla perçinleniyor ama olsun e düşmeden olmaz dimi..

5 Kasım 2009 Perşembe

yazın son çiçekleri bunlar..

günler defne büyüdükçe daha bi zormu oluyor ne
her yağmur dindiğinde koşarak dışarı çıkıp,tekrar başlayınca içeri girmekten olsa gerek:)
yada defne yoruyor beni..
nilüfer ablanın yazısını gülerek,titreyerek ve "ohh yalnız değilim"lerle okuyup
"ne yapmak lazım acaba"diye saçma ve asla sonu olmayan bi cümleyle düşüncelerimi tamamladım
gözümde çağresiz bi dolu anım canlandı bi de dedim ki"ayyyy ben daha başındayım"..
en acı verici cümle buydu:)
beni kim anlar çığrından çıkmaya müsait çocuklu anneler evet sadece onlar anlar..
anlatsan kimse anlamaz..mesela ben derini anladım..gözümde bile canlandırabildim
ama eminim gerçeğinden daha vahim canlandıramamışımdır.
nilüfer ablanın o alal mor mor yüzüne"ne büyük bi cendere dimi"diye bile baktım..

sonra aklıma çamaşırlarım ütülerim mutfağım geldi
kalktım(ki daha şimdi oturmuştum)
hepsini yaptım
baktım mama saati onuda yaptım defneye içirdim..
aaa eee yatma saati..
ve ben daha kendime nasılsın pınar dememişim
tam "ne acınası bi yorgunluktayım"derken
kendimi zavallı hissederken
barışın kapıdan çiçeklerle girmesi
(ki özel bi gün değildi,en azından benim için:))"galiba doğru birşeyler yapıyorum"diyip gülümsememe neden oldu
valla o an güne yeniden bile başlayabilirdim..

fotodaki çicekler o çicekler değil ama..